Benciliz. O kadar benciliz ki "Seni seviyorum." derken bile kendimizi ve alacağımız karşılığı düşünüyoruz. Hele bu cümleyi birine ilk kez söylüyorsak durumun vehameti daha da artıyor.
Beklediğimiz karşılık o kadar ön plana çıkıyor ki belki birkaç gündür bunu söylemenin hesabını yaparken, belki birkaç gündür aklımızda olan tek şey bunu nasıl söyleyeceğiz diye düşünmekken ve ruh sıkıntılarıyla boğuşmakken, söylediğimiz anda derin bir nefes çekip mutlu olmuyoruz ve ne cevap verecek diye bekliyoruz. "Ben de" diye başlamazsa cümleye veya derin derin susmuşsa o zaman bir endişe oluşuyor içimizde ve derin nefeslerden nasibini alıp gitmiyor, bırakmıyor bedenimizi bu kara kaplı endişe.
Benciliz. O kadar benciliz ki bir dahaki sefere belki de başka birine sırf bu yüzden daha temkinli davranıp söyleyemiyoruz ve "Seni seviyorum."ları erteliyoruz.
Dünya fani dostum. Sen sadece içinden geleni bir çırpıda yaptığın için mutlu ol, adrenalin dolu kanını temizleyen derin nefeslerinin tadını çıkar. "Ben de" diye başlarsa daha ne olsun, değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder